Rehberlik Servisi

Rehberlik Servisi

ÖĞRENME SİTİLLERİ İLETİŞİM İLİŞKİSİ

İnsanların birbirinden farklı algılama ve iletişim biçimleri vardır. Her insan farklı dinamiklere ve ifade biçimlerine sahiptir.Birbirinden farklı algıyla olayları algıladığını bu nedenle birbirlerinden daha iyi ya da kötü olmadığını bilmeliyiz. Bu farkındalığı edindiğimizde etrafımızdaki insanların tepkilerini daha rahat ve objektif bir gözle değerlendirebiliriz.

Olaylara bakış ve algılayış biçimimiz zihin haritalarımızla oluşmaktadır. Zihin haritalarımız öğrenme sitillerimizle bağlantılı oluşur. Basit öğrenme sitilleri anketi ile bir öğrencinin öğrenme sitili fark edilir ve eğitsel faaliyetlerinde öğrenmeyi kalıcı ve üretici hale getirmek için bu yönü kendine tanıtıldığında verimin arttığını gözlemleriz. Birey öğrenmeyi gerçekleştirdiğinde başarmanın hazzı ile kendine güven duygusunda gelişme yaşar. Peki, öğrenme sitilimiz sadece eğitimle ilişkilendirilip orada bırakılacak kadar dar bir kapsam mıdır? Tabi ki hayır.

Bireyin öğrenme sitili bize pek çok konuda ona ulaşmada ve insanlar arası iletişimini güçlendirmede kullanılabilecek çok kıymetli ipuçlarını verir. Yaptığımız aile danışmalarında çocuğu ya da eşler arası yaşadıkları iletişim çatışmasında farklı öğrenme sitilleri ile iletişim kurmaya çalıştıklarını fark ettirip iletişimde sorunların çözüldüğünü görmekteyiz.

 

Peki, bu nasıl gerçekleşmekte? Beyin zihin haritasını oluştururken mesajları işitsel, dokunsal ve görsel alır, filtreler ve düşünceye çevirir. Tepkiyi bu düşünceler ile verir. Kullandığı filtreler, yargılar, çapalar, kıyaslamalar, olumsuz anları silme, değerler, deneyimlerdir. Geçmiş yaşantılar ve deneyimlerle mesajları alış biçimi tepkilerini anlamlı hale sokar. İşitsel mesajları algılayan birey için söylenen sözler, ses tonu, vurgular filtre edilirken, dokunsal bireyde hissettiği sıcaklık, şefkat göstergesi dokunuşlar, şiddet göstergeci dokunmalar, önem kazanmaktadır. Görsel mesajları alan bireylerde gördüğü mimikler, beden hareketleri, bedenin duruş şekli, estetik duruş, sevginin gösteriliş şekli gibi göstergeler zihin haritasına geçmek üzere filtrelenmeye geçer.

İletişim çatışması yaşayan bir çifti örnek verelim. Sevgisini gösterdiğini söyleyen ve asla göstermiyor diyen bir çiftte işitsel partner güzel sözler, hatalı olunduğunda özür dileme cümlesi duymadığından dem vururken, görsel partner, bunları söylemem ne gerek var o kadar gösteriyorum, sana çiçek aldım, sevdiğin bir hediyeyi aldım, güzel bir mekânda yemeğe çıkardım diyerek durumu açıklar. Burada bireylere öğrenme ve iletişim sitillerinin farklı olduğunu ama bekledikleri davranışın aynı ama farklı şekillerde birbirlerine sundukları fark ettirildiğinde ilişkilerinin bundan sonraki sürecinde doğru ve anlaşılabilir olarak kabulüne karar vermeleri daha gerçekçi olmaktadır.

Ebeveyn çocuk ilişkisi, öğretmen öğrenci ilişkisi, arkadaşlık ilişkilerinizde yaşadığınız çatışmaları tekrar bu mesaj alma ve harmanlama sürecini göz önüne alarak değerlendirmeniz daha sağlıklı iletişim kurmanızda faydalı olacaktır.

 

Neyzen'den küçük bir hikâye ile söze son verelim.

Neyzen sokakta çökmüş yere yalın ayak. Bir çocuk yaklaşmış yanına.

-Boyayalım mı?

Neyzen acımış.

-İskarpinim yok, yüzümü boya, demiş. Cebindeki üç kuruşu da çocuğa vermiş.

Ahmet Rasim geçiyormuş oradan. Neyzen'i görünce,

-Ne o Othello'yu mu oynadın? Diye sormuş.

Neyzen'in cevabı düşündürücüdür.

-Merhamet, bazen insanın yüzünü kara çıkartır üstat!

05.11.2020 517

05-11-202005-11-2020